TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği

Mevzuatımız uyarınca, otel, pansiyon, lokanta ve bar gibi işletmeler, umuma açık istirahat ve eğlence yerleri sınıfında yer alır. Umuma açık istirahat yerleri, kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi ve konaklaması için açılan yerlerdir. Bu işletmeler bakımından da Yönetmelik’te belirtilen şartların sağlanması zorunludur. İlaveten, bu işletmeler, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu uyarınca da denetlenir. Bu sınıfta yer alan işletmelerde, kumar oynatılması; uyuşturucu üretilmesi, satılması; genel ahlâka aykırı oyun oynatılması, film izletilmesi gibi eylemler yasaktır. Bu yasakları ihlal ettiği tespit edilen işletmeler, otuz günü geçmemek üzere faaliyetten men edilebilir. [83] Ancak ilginçtir ki, 3461 sayılı kanunun TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde devamlı TFF’nin özerkliğine vurgu yapılmış, 3813 sayılı kanunun TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde ise her nedense özerklik hiç tartışılmamıştır.

Bu iktisadi sorun, “güvenli bina” zorunluluğunu ne yazık ki geri plana atmaktadır. Kasten insan öldürme ile neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarının her ikisi de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmında düzenlenmiş olup, hem TCK m.81’de ve hem de TCK m.87/4’de düzenlenen hükümlerin tatbiki için de failin fiilinin bir sonucu olarak mağdurun ölmüş olması gerekmektedir. Bu bakımdan; failin suça konu edilen fiili icra ederken hangi amaca yöneldiği ve kastının ne olduğuna ilişkin meseleler failin iç dünyasıyla bağlantılı olup, Mahkemelerin bu konuda yapacağı tespitler, failin fiil öncesi, anı ve sonrası gerçekleştirdiği hareketler ile zaman içerisinde Yargıtay kararlarıyla şekillenin çeşitli kriterlere, özetle failin hareketlerinin dış dünyadaki yansımalarına dayanmaktadır. Bu eleştiriye karşı, benzer düzenlemelerin başka demokratik ülkelerde de bulunduğu cevabı verilebilir. Doğrudur; oranlar farklı olmakla birlikte, yasama organlarına ve devlet başkanlarına hâkimler yüksek kurullarına üye seçme yetkisi veren yabancı ülke anayasaları vardır. Ancak bunun böyle olması, Anayasa Değişikliği Teklifindeki düzenlemenin Türkiye’de yargı bağımsızlığını sağlamaya yeterli bir düzenleme olduğu anlamına gelmez[5]. A. Kıyılardan yararlanmaMadde 43.- Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları kanunla düzenlenir. D. Kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından, yararlanma hakkıMadde 31.- Kişiler ve siyasî partiler, kamu tüzelkişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır.

Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir. Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi partiler temelli olarak kapatılır. Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir. Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler. Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez. Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir. Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. Devlet, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir. Devletin, kamu iktisadî teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.

I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği Madde 12 – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. MADDE 5 – Gerçek veya sanal reklamın makul ölçülerde ve futbol maçının bütünlüğünü muhafaza edecek şekilde kullanımının sağlanması esastır.Gerçek veya sanal reklam ibareleri  ve şekillerinin  spor anlayışına , ahlak ve adaba aykırı düşmemesi esastır. Özellikle alkollü içkiler , tütün mamülleri  , kumar yatırımları ile ilgili ,    politik , ırkçı veya dini içerikli  reklamlar  kesinlikle yasaktır.Gerçek veya sanal,  her türlü reklam alınması Federasyonun iznine tabidir. Reklamlara ilişkin sözleşmeler ve reklamların bir  örneği  7  gün öncesinden Federasyona gönderilir. B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın 14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz. Geçici Madde – A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz. Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe girinceye kadar mevcut kanunlar ve Millî Güvenlik Konseyinin bildiri ve kararları uygulanır.

  • Bu yazımızda ise, güncel iki olay üzerinden olası kast bilinçli taksir değerlendirmesi yapılacaktır.
  • İşyerinin sağlaması gereken bu şartlar ve ruhsat alınmasına ilişkin kurallar, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’te ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
  • (4) Bu suçun mağdurun ekonomikbakımdan önemli bir kaybına neden olması hâlinde, ayrıca bin güne kadar adlîpara cezasına hükmolunur.
  • İtiraz kanun yolu, tüm koruma tedbirleri ve bu arada erişimin engellenmesi kararı açısından da uygulanan, kararı veren Sulh Ceza Hakimliğinden sonraki sıra numaralı hakimliğin itirazı incelediği bir kanun yoludur.

Genel yetki kuralı dışında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda ve diğer diğer kanunlarda düzenlenmiş olan özel yetki kuralları da vardır. Tehcir Kanunu (Sevk ve İskan Kanunu), 27 Mayıs 1915 tarihinde savaş halinde olan Osmanlı İmparatorluğu’na karşı gelenler hakkında askeri birlikler tarafından gerekli tedbirlerin alınması amacıyla kabul edilen bir kanundur. Asıl adı, “Savaş Zamanında Hükümet Uygulamalarına Karşı Gelenler Hakkında Asker Tarafından Uygulanacak Önlemlere Dair Geçici Kanun” olup, 1 Haziran 1915 günü Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Bizde yakalama, çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında sulh ceza hakimliği tarafından çıkarılan yakalama emri ile hakkında yakalama emri çıkarılma veya tutuklama kararı verilme şartları oluşan ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk tarafından doğrudan kullanılabilen yetki hariç, suçüstü ile sınırlı yapılabilir. Suçüstü durumunda herkes yakalama yapabilir, ancak bu yakalama şekli abartılıp, hürriyeti tahdide ve suçüstü, yani o an işlenen veya henüz işlenmiş suç olmamasına rağmen, örneğin aranan veya arandığı zannedilen bir kişinin haksız yere yakalanmasına çevrilmemelidir. Demokratik hukuk toplumlarının temeli seçme ve seçilme hakkına dayanır. Kimisi, “yönetim sisteminde seçimle değişikliğe gidilebilecek olsa idi, insanlara seçme ve seçilme hakkı tanınmazdı” dese de, temsili demokraside kamu kudretinin kullanıcısı olan devletin yönetim kadrosunun seçimle belirlenmesi esası kabul edilmiştir. Bugün kabul edilen anlamda millet ve onun kudretini kullanan devlet; yasama, yürütme ve idare ile yargı erkleri adı ile bilenen güçlerden oluşur. Bu erklerden bazılarına atama veya dar seçim usulü ile görevlendirmeler yapılsa da, asıl olan mümkün olduğu kadar seçim usulünün kullanılması suretiyle birey ve millet iradesinin devlete ve millet adına hareket eden her kademeye yansımasının sağlanmasıdır.

Nitekim, basit suçlar diyebileceğimiz kabahatler de 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunundan çıkarılmış ve idari suç ve cezaya dönüşmesi amaçlanmıştır. Bu yasadaki düzenlemeler uyarınca da pek çok fiilde belediyenin cezalandırma yetkisi mevcuttur. Kabahatler Kanununun 39.maddesinde üç bend halinde düzenlenen bu kabahat türü için özel olarak belediyenin cezalandırma yetkisi bulunmamaktadır. Maddesinde düzenlenen “emre aykırı davranış” fiiliyle de örtüşmesi sözkonusu olabilir. Örneğin, belediye “otogarlarda bağırarak ve fiilen müşteri toplamayı” yasaklamış ve bu yasağa aykırı fiil tespit etmiş olabilir. Ayrıca her iki maddede de ceza verme yetkisi zabıtaya (belediyelerde) ait olduğundan 32. Burada da doğrudan belediyenin cezalandırma yetkisi sözkonusu değildir. Ancak yukarıda belirttiğimiz dolaylı yetki burada da geçerli olabilir diye düşünmekteyiz.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.251’de düzenlenen basit yargılama usulünde; asliye ceza mahkemesi tarafından iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit ceza yargılaması usulünün tatbik edilebileceği düzenlenmiştir. Bu usule göre; mahkemece iddianame, sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını 15 gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenecektir. Kararın mahkumiyet olması durumunda, sonuç ceza dörtte bir oranında azaltılacaktır. CMK m.252’de ise, basit yargılama usulü ile ilgili itiraz kanun yolu öngörülmüştür. Maddeye göre; basit yargılama usulü uyarınca verilen karara itiraz edilebilecek, itiraz üzerine duruşma açılacak ve bu yolla verilecek karara karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilecektir. Sanal kumar, bahis, şans ve talih oyunları olarak tabir edilen oyunlar internet web pin up, sosyal medya uygulamaları, android ve ios cep telefonu aracılığıyla oynatılabilmektedir. Kullanıcıların kredi kartı harcamalarından bu işlemler takip edilebildiğinden kredi kartı dışındaki yöntemler daha cazip hale gelebilmektedir.Ön ödemeli olarak tabir edilen prepaid kartlar aracılığıyla marketler, benzin istasyonları gibi yerlerden nakit para yüklemesi yapılabilmekte, ATM’den nakit yükeleme işleminin yanı sıra havale, eft yöntemleriyle veya kredi kartıyla da para yüklenebilmektedir. Kimlik tespiti gerektirmediğinden anonim olarak yapılabilen bu tür işlemlerle ilgili olarak bazı miktar sınırlamaları mevcuttur. Kendilerine sunulan bonus, hediye, kredi gibi vaatlere kanan kullanıcılar da kredi kartıyla ödeme yaptılarsa bankalara charge back, ters ibraz, harcama itirazında bulunmakta ama bankalar yapılan bu işlemleri genelde 3d ile yapıldığından bahisle reddetmektedirler. Banka havalesi veya eft ile yapılan işlemlerde de kullanıcıların karşısına çoğu zaman gerçek internet sitesi sahipleri yerine sahte nüfus cüzdanlarıyla açılmış banka hesapları veya işsiz, ekonomik durumu iyi olmayan kişiler çıkmaktadır.

Bu nedenle, değişikliklerin failin lehine olmadıkları konusunda değerlendirmelerin yapılması gerektiği açıktır. Ceza Yargılamasının son 10 yılında deliller konusunda dört büyük sıkıntı yaşandı. Bu dörtlüyü; suç örgütü, gizli tanık, dinleme-teknik takip ve dijital veriler olarak sıralayabiliriz. Başbakan sıfatını taşıyan değil de bir başka kişi Cumhurbaşkanı seçilse idi, Cumhurbaşkanı değişikliği ile Başbakanlığın ve Hükümetin son bulma tartışmaları gündeme gelmeyecekti. Çünkü bizde Hükümetin başı olan Başbakan Cumhurbaşkanı tarafından tayin edilse de, Başbakan ve belirlediği…

Kuvvetlerin yasama organında birleştiği kuvvetler birliği sistemine “meclis hükûmeti sistemi” denir ki, bu anti-demokratik bir sistemdir. Kuvvetlerin yürütme organında birleştiği kuvvetler birliği sistemin ise tarihsel olarak eski ve yeni olmak üzere iki şekli vardır. Tereddüdü olanlar, herhangi bir anayasa hukuku kitabında “kuvvetler birliği hükûmet sistemleri” konusuna bakabilirler. Türkiye’de kuvvetler birliğini savunmak, altında bir art niyet yoksa, bir bilgisizlikten başka bir şey değildir. 10 Aralık 2016 tarihli Anayasa Değişikliği Teklifi, kabul edilirse, Türkiye’de sadece hükûmet sisteminde bir değişiklik olmayacak; kuvvetler ayrılığı ilkesi de ortadan kalkacaktır. Bu ilkenin ortadan kalkmasıyla, bir yandan Montesquieu’nün söylediği gibi Türkiye’de “hürriyet” de ortadan kalkacaktır. Diğer yandan da, bu ilkenin ortadan kalkmasıyla, 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesinin beyan ettiği gibi, “anayasa” da ortadan kalkacaktır. Zira yukarıda açıklandığı gibi kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde hürriyet de, anayasa da olmaz. “Eğer aynı idarenin kişilik veya yapısında, yasama erki yürütme erkiyle birleşmişse, hiçbir şekilde hürriyet yoktur. Çünkü aynı monarkın veya aynı senatonun, zalimce yürütmek için zalimce kanunlar yapmasından korkulur.

Trả lời